Saturday, December 22, 2012

Kahvemi aldım da geldim...

Alıntı yapacağım maalesef. Kuzenim Ceyda'nın Heygirl'de ki bir konusundan aldığım şeyler var. İşte...

Sevgililer günü öncesi;
Kendini de aşkını da yenile! 

08:00 Güzel bir uyku ile günü karşılamalısın. Bir gün öncesinde, normal saatinden 1 saat önce yatmanda ve iyice dinlenmende yarar var.

09:00 Kalkıp elini yüzünü yıkadıktan sonra güzel bir kahvaltı yapmalısın. Ağır yiyeceklerden kaçınmaya özen göstermelisin. Kahvaltı sonuna doğru bir dilim reçelli ekmek yemeyi ihmal etme. Çünkü tatlı ve hafif yiyecekler ile vücuduna mutluluk hormonu salgılarsın!

10:00 Spor zamanı! Ama öncelikle vücudunu spora hazırlamalısın. İşte ısınmak için rahatlıkla yapabileceğin egzersizler... 



Baş ve boyun egzersizleri

* Dik bir şekilde ayakta dur ve nefes alırken başını mümkün olduğunca arkaya doğru ger. Nefesini verirken başını iyice öne eğerek çeneni göğsüne değdirmeye çalış. 
* Başın dik durumda nefes alırken, çeneni düz bir hareketle sağ omuz hizasına gelinceye kadar çevir. Nefes verirken başını eski durumuna getir. Daha sonra aynı egzersizi sola doğru tekrarla.

Omuz ve kol egzersizleri
* Ayakta dik bir şekilde dur. Nefes alırken omuzlarını kulakların hizasına kaldırıp nefes verirken omuzlarını indir. 
* Sonrasında her iki omzunla 4 kere öne, 4 kere de arkaya doğru daire çiz. 
* Yarım litrelik pet su şişelerinin içine su doldur ve iki eline al. Kollarını yana doğru 20 kez açıp kapa. Hareketi 20 kez tekrarla. 

Bacak ve ayak egzersizi 
* Yere uzan, ellerini belinin yan kısımlarından kavra ve ayaklarını havalandır. Ortalama 15 dakika bisiklet çeviriyormuş gibi bacaklarını çalıştır.

Karın egzersizi 
Yere uzan. Ayaklarını, bir koltuğun altına sok. Belinden destek alarak vücudunu kaldır. Bu hareketi 10-15 dakika tekrarla. 

12:00 Yemek vakti! Aşırıya kaçmamak şartıyla etli, tavuklu ya da balıklı salata yiyebilirsin. 

13:00 Sıra geldi bakıma… İşe vücudundaki istenmeyen tüylerden kurtularak başla. Bunun için pek çok alternatifin var. Jilet, epilasyon aleti, tüy dökücü kremler ve klasik ağda yöntemi... Bunlardan tenine, daha doğrusu sana uygun olanını seçip kıl tüy olayını bir an önce çözmelisin…

14:00 Bu kadar terleme üzerine güzel bir banyo keyfi iyi gider. İsteğine bağlı olarak sabun ya da duş jeli tercih edebilirsin. Banyo keyfini yapmadan önce, ellerinle hazırlayacağın karışımlarla kendini şımartabilirsin.
Bakın bu yazıda Ceyda çok haklı. Ben daha adet dönemine girmedim ancak arkadaşlarımdan biliyorum bu günleri sanki birisi ölmüşte cenazedeymiş gibi geçiriyorlar. Bence bu yanlış kalkın yürüyüş yapın. Belli olur diye kokmayın siyah veya daha koyu renkler giyerek gizleyebilirsiniz. Voleybol, bisiklet ve koşma sizi rahatlatır.

Adet günlerinizi kendinize yas tutma günü ilan ederek kendinizi mutsuz hissetmeyin. Kendinize acımaktansa size tavsiye edeceğimiz altın kuralları uygulayın.

Köpük banyosu: Hiçbir şey, bol köpüklü ve sıcak bir küvetin içinde uzanırken hissedeceğiniz yatıştırıcı ve dinlendirici etkiyi veremez. Bir çift güzel kokulu mum ve radyoda çalan hafif bir müzik. Daha ne olsun… arkanıza yaslanın bir yandan sakinleşin bir yandan da küvetin keyfini sürün.

Film gecesi yapın: İzlerken zevk alacağınız filmler seçin ve koltuğa kendinizi bırakın. Nefsinizi köreltmek için de damak tadınıza uygun birbirinden lezzetli şeylerle kendinizi şımartın. 

Rahat kıyafetler giyin: Gün boyu eşofman altı ile gezmek hem rahat olur hem de şık ve sportif. Böylece hem siz rahat edeceksiniz hem de adet döneminizin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız. 
Orkid Ultra İnce ve Orkid Maksi ile ne giyerseniz giyin her daim temkinli olursunuz. 

En sevdiğiniz restorana gidin: en sevdiğiniz yemeği en sevdiğiniz kişi ile birlikte en sevdiğiniz yerde yiyin. İlla erkek arkadaşınızla gitmenize gerek yok, bu en sevdiğiniz arkadaşınız ya da anneniz de olabilir.

Kendinize nasıl davranacağınıza karar verin, yeter ki kendinizi bir kraliçe gibi özel ve rahat hissedin. Örneğin, tırnaklarınızı boyamak ya da sürükleyici bir kitap okumak da çözüm olabilir. Unutmayın ki devir kendinize iyi davranma devri. Adet günlerinizi kendinize yas tutma günü ilan ederek kendinizi mutsuz hissetmeyin. Kendinize acımaktansa size tavsiye edeceğimiz altın kuralları uygulayın.
Fotoğraf çekilirken sizde benim gibi kötü mü çıkıyorsunuz? Belki bunlar işinize yarayabilir...
Fazla fotoğraf çektirmem diyen fakat gelecek nesillerin kalbinde en güzel pozları ile kalmak isteyenler; işte kamera size dönükken hatırlamanız gereken birkaç ipucu. Eğer bunları yaparsan, harika gözükmek için bir makyöz veya moda stilistine ihtiyacın olmayacak... 

Yüz çevresine yakın bölgede, parlak beyaz giyeceklerden uzak durmalısın, seni silik gösterecektir. Ayrıca çok koyu kıyafetlerden kaçınmanda fayda var, kıyafetin görüntünü boğabilir. 

Çeneni hafifçe yukarda tutarsan, resimde göz altında siyah gölgeler çıkmayacaktır. Gölgeyi engellemek için biraz fondöten sürebilirsin. 
Yüzümüzün parlamaması için de, alın, burun ve çene bölgesinde pudra kullanabilirsin. Başın hafif yukarıda dursun. 

Dış mekanda en iyi fotoğraflar akş***üstü çekilenlerdir. 

Doğal davran. Çekingen olursan, resimde de aynen böyle gözükeceksin. Samimi fotoğrafların özelliği anlık duyguları yansıtmalarıdır, sakın poz vermeye çalışma. 

Dik ve mağrur bir duruş ,resimlerde daha ince gözükmene yardımcı olur. Eğer ayakta duruyorsan, ağırlığını arkada kalan ayağının üstüne ver. Eğer oturur pozisyondaysan, hafifçe öne kaykılarak, dizlerini hafifçe bir yöne doğru yatır ve birleştir böylece resimde önden gözükmeyeceklerdir. 

Fotoğraflarda ince gözükmek isteyenler, kameraya 45 derece açı ile durmalıdır. Kollarını asla gövdene yapıştırma, biraz uzaklaştır böylece daha zarif gözükürsün. 
Kalçanın bir tarafının önde durması, fazla kiloları gizlemeye yardımcı olur. Ayrıca ince bir bel görüntüsü isteyenler, baş parmaklar aşağı bakacak şekilde ellerini kalçalarına koyabilirler. 

Kulağa komik gelse de, ayna karşısında her ihtimale karşı doğal gülüşün ve bir kaç değişik gülüş tarzını denemende fayda var. Fakat fotoğraf çekilirken, arada bir pozunu değiştirmeyi unutma yoksa çok donuk gözükebilirsin. 'Cheese' demeyi düşünme bile, ağzın yarı açık halde bir poz vermene sebep olacaktır. 

Kendini gergin hissediyorsan derin bir nefes al, bakışlarınla uzaklaş ve ardından kameraya geri dön. 

Gülümse çünkü çok güzelsin!
Sen de mutluluğu arayıp bulamayanlardan mısın? Oku belki işine yarar benim yaradı ve yaramaya devam ediyor.
Şimdi mutlulukla ilgili yazıma geldi sıra.Aklını kullan.
İyice tanımadan hiçbir insana bağlanma.
Bitmemiş ilişkilerin üzerine ilişki kurma, acı çeken sen olursun.
İyice soruşturup diğer insanların da haklı olabileceğini düşün.
Seni takmayanı sen hiç takma, konuşmayanla asla konuşma.
Güvenmediğin biriyle asla flört etme.
Yalanını yakaladığın kişinin düzelebileceğini düşünme.
İnsanlara doğru değer ver, haketmeyenleri sil.
Kimseye yalvarma.
Asla dönüp de arkana bakma.
Sır tutmasını bil.
Dostlarının sevgilinden daha önemli olduğunu unutma. Onları asla sevgilin için satma.
Hakettiğin sevgiyi alamadın mı? Kendini üzme, sorun sen değilsin.
Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut.
Kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama.
Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et.
Seni dinleyip anlamaya niyeti olmayanlarla tartışma.
Emrivaki oluşturulan dostlukları kabul etme.
Eğer verdiğin sır o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme.
Dostun olacak insanları bazı kriterlere göre belirle.
Kendini öven insanlardan kaç.
Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma.
Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma.
Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorlarsa onların
öğütlerini gözardı etme.
Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üstüne ***.
Kendinin herkesten daha önemli olduğunu unutma.
Sen istemediğin sürece tanrı dışında kimsenin seni üzemeyeceğini aklından çıkarma.
Gözyaşlarının değerini bil. Onları haketmeyenler için harcama.
Sana bahsedilen zekayı kullanmayarak, tanrıya hakaret etme.
Senin zekana inanan insanlari hayalkırıklığına uğratma.
Kendini sev.
Alkol alınca kontrolünü yitirenlerle asla tartışma.
Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma.
Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma.
İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların
değerini bil.
Aşkta bile mantığına küsme. Kalbin doğru yolu bulacak içgüdüye sahip
değil.
Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme.
Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanılabilecek hiçbir koz verme.
İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma.
Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar.
Bunları denerseniz hayatınızda az ya da çok değişiklik olacağından eminim.
Özgüvenin mi yok? Bu yazıyı oku...
Özgüven içinde başlar… Kendinle ilgili güzel şeyler düşünmeyi (ve söylemeyi) öğren!

“Öğretmen, bir soru sorduğunda cevabı bilsem bile donar kalıyorum, diyor Meryem ve ekliyor, sesimin kötü ve çatallı oluşundan nefret ediyorum. Alnımın ortasındaki kocaman sivilceden de çok utanıyorum”.

“Diğer 10 kişiyle beraber çocuk kampı sahibinin gelmesini bekliyorduk. Çocuklarla ilgilenecek animatör olmak için iş başvurusu yapacaktım. Yapabileceğimi bildiğim bir işti. Benden küçük 4 kardeşim daha var. Küçük çocukları da severim. Ama kalbim feci çarpıyordu ve ellerim su gibi terliyordu, oradan kaçmamak için kendimi çok zor tuttuğumu hatırlıyorum” diyor Hatice.

“Bir tiyatro oyununun seçmelerindeyken ya da okuldaki en hoş çocuğa çıkma teklif ederken midemin bulanmasını ve heyecan yapmayı anlıyorum. Ama sadece elimi kaldırıp söz alacak ve spor salona yeni aletler alınabilmesi için nereden bağış bulabileceğimiz konusundaki fikrimi söyleyecekken bu gerginlik niye?” şeklinde yakınıyor Müge. 

Liderlerde vardır ve çok bellidir.Büyük sporcularda da. Ve diğer önemli insanlarda. Özgüvenden bahsediyoruz. Kişinin kendisini tanıması, sınırlarını bilip başkalarının dediklerine aldırış etmeksizin kendi hayatına yön verebilmesi yani. Zannedilenin aksine en büyük korkularımız yılanlar ve regle hazır olamamak değil aslında; yeni insanlarla tanışmak ve toplum önünde konuşmak.

Tanıdığın özgüveni yüksek insanları hatırla. Senin o kişilere inanmana sebep olan şey sadece fikirleri ve yetenekleri değil. Bunları nasıl kendilerinden emin bir şekilde dışarıya yansıttıkları. Eğer sen de zaman zaman özgüven eksikliği çekenlerdensen hele bir de önünde zor bir görev varsa, şu teknikleri uygulayabilirsin: 

• Kendini olmak istediğin gibi hayal et. Kalabalık bir gruba konuşurken nasıl harika olduğunu canlandır kafanda. Sonra bu hayali takip et ve orada kendini gördüğün gibi davran. 
• Endişe ve korkularını bir kağıda listele. Daha sonra o listeye bak ve korktuklarının ne kadarının gerçekleştiğini incele. Büyük ihtimalle çoğunu boşu boşuna dert etmiş olduğunu göreceksin. 
• Unutma- eğer yapabileceğini düşünüyorsan yapabilirsin. Eğer yapamayacağını düşünüyorsan, yapamazsın. Kendi kendine şunu sık sık tekrarla: “Eğer gerçek olacaksa benim sayemde olacak”. 
• Derin bir nefes al ve odaklan.
• Önemli zamanlarda kafein, karbonhidrat ve şekerlemelerden uzak dur. 
• Diğer büyük kişileri düşün, başarılara imza atanların senden hiçbir farkı yoktu.

Özgüven konusunda ilham verenler:

Einstein, 4 yaşında konuşmaya başladı
Isaac Newton’u okuldaki öğretmenleri ‘başarısız’ olarak nitelendiriyorlardı.
Beethoven’ın müzik öğretmeni kendisi için ‘ümitsiz vaka’ demişti
Walt Disney hayal gücü yetersiz olduğu için kovulmuştu.
Micheal Jordan basketbol okulundan atılmıştı.
Abraham Lincoln ABD’nin en büyük başkanı olmadan önce iş hayatında iki büyük iflas geçirdi, sekiz seçimi kaybetti ve bir kez sinir krizi geçirmişti.
Saç rengimi açmayı uzun zamandır düşünüyorum ama kısa olduğu için yapamıyorum. Yaz tatiline kadar veya yarıyıl tatiline kadar biraz daha uzarsa açmayı düşünüyorum. Peki siz de böyle bir şey yapmak istiyor da yapamıyorsanız. Daha doğrusu tarifini bulamıyorsanız. İşte size tarifi:

Saç renginizi açmak istiyorsunuz ve bunu da, saçlarınızı yıpratmadan, saçlarınıza zarar vermeden yapmak istiyorsunuz. Peki bu nasıl olacak dersenzi, sizlere, harika bir önerimiz var. Bildiğimiz limon. Limonun renk açma özelliği olsuğu, kesinlikle kanıtlanmış. Bu özelliği saçlarınızda da kullanmak istiyorsanız;
GEREKLİ MALZEMELER : 
* 1/4 fincan limon ve
* 3/ 4 fincan su
HAZIRLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ : Limon ve suyu karıştırıp, temiz saçlarınıza, son durulama suyu olarak, saçlarınıza uygulayın. Bir süre güneşte bekleyin.

bunu buldm ve daha önce doğru oldugunu da duymuştum.

No comments:

Post a Comment